8.28.2006

Mehmet Emin Tokadi Hz.

O evliyalar bahçesinin her yaprağında ayrı güzellikler bulunan yüz yapraklı gülüdür. O hidayet yolunun rehberi, o evliyaların hocasıdır. İstanbul'da Ashab-ı Kiram'dan sonra medfun bulunan üç büyük evliyadan biridir. 1664 senesinde Tokat'ta doğmuş ve 83 yaşındayken İstanbul'da vefat etmiştir. Unkapanına inen cadde ile Zeyrek yokuşunun kesistiği tepe üzerinde Soğukkuyu Piri Paşa Medresesi kabristanına defnedilmiştir.

Mekke'de İmam-ı Rabbani Hz.'nin oğlunun talebesine (Ahmet Yekdes Cüryani Hz.) talebe olmuştur. 3 sene sonunda hocası artık İstanbul'a gitmesini istemiştir. Kendisinden son bir arzusunun olup olmadığını sormuştur. Mehmet Emin Tokadi Hz.'de hocasından dua istemiştir:

"Benim vefatımdan sonra kabrime gelip bir fatiha okuyanın vücudu cehennem ateşinde yanmasın."

Bu dua isteği karşısında hocasına şu hadiseyi hatırlatmıştır :
"Birgün Resulallah Efendimiz (s.a.v.) 'in yanına Cebrail (a.s.) gelir. 'Ya Resulallah Ebu bekir'in (r.a.) 1 saatlik ibadeti 70 senelik ibadet hükmüne geçer' dedi. Resulallah Efendimiz (s.a.v.) hemen Ebu bekir (r.a.) Efendimizi çağırdı. Geldiklerinde 'Evde ne yapıyordun?' diye sordu. Ebu Bekir Sıddık (r.a.) şöyle cevap verdi. 'Ey Allah'ın Rasulu. Hatırıma şöyle şu gelmişti. Hakk Teala cenntei ve cehennemi yarattı. Her ikisinide dolduracağını takdir etti. Ya Resul Allah bende evde Hakk Teala'dan vücudumu cehennemi dolduracak kadar büyük yapmasını diledim.'"


Hocası kendisine şunları söyledi :" Vasiyet etki vefatından sonra kabrini kolay bulunacak bir yere yapmasınlar. Virane bir yere defnetsinler. Kimse bilmesin. Ancak, nasibi olanlar gelip bulsun, dua etsinler.

  • Yaptığımız herşeyi mutlaka yazan var.
  • İyilikte mükafat, kötülükte hazan var.
  • Ham insanlar küf kokar, çünkü onların kalpleri kararmış, paslanmıştır. Merhamet buz tutmuştur onlarda. Ham insan kalpte kırar, haramda işler.
  • Öyle iyi bir insan olki, kimse senin yüzünden cehenneme gitmesin.
  • Hiçbir kimseye suizan etme, hiçbir kimseyi kendinden aşağı görme, insanlara tevazu ile yaklaş.
  • Hakikaten ölüm musibetlerin en büyüklerindendir. Ölümden nasip ibret almaktır. İbret alıp onu nasihat kabul ederek işlek bir yol olduğunu ondan hiç kimsenin kurtulamayacağını bilen ve o yola evliyanın sevgilerini kazanarak hazırlanan kimseye ne mutlu. Ondan ibret almayana ne yazık.
  • Bize gelen musibet ve sıkıntıların Allah'ın takdiriyle olduğunu bilelim.
  • Bu dünyanın esası mihnet ve sıkıntı üzerine kurulmuştur. Sıkıntının ise sabretmekten başka ilacı, katlanmaktan başka kurtuluşu yoktur. Şu üç sabır çok sevgilidir. Bunlar; taatte, Hakk'a kullukta, günah işlemekte, bela ve mihnet altında sabırdır.
  • Bütün mesele yolcu olduğumuzu unutmamaktır. Tuli emel felakettir. Yani, ölümü unutmak, tevbe istiğfarı unutmak felakettir. Bir kimse tevbe istiğfar yapmıyorsa kalbi katı demektir. Tuli emel sahibi demektir.
  • Allah Teala iki korkuyu bir kulunda cem etmez. Hadis-i Kutsi'de "Dünyada benden korkan, ahirette korkmasın. Dünyada benden korkmayan, ahirette benden çok korksun." buyuruyor.
  • Korkmak sevginin alametidir. Seven korkar. Sevmeyen korkmaz. Onun için Allah sevgisini Allah korkusunu Allah nasip etsin. Nasibe hazırlıklı olmak lazım. Kibirli olanı Allah Teala sevmez. Allah Teala sevmediklerini muvaffak etmez.

Güllerin Efendisi (s.a.v.)




İbn-i Ömer ve Sehl ibn-i Sa’d (radıyallâhu anhümâ) hazretleri, Efendiler Efendisi’nin şöyle buyurduğunu naklederler:


Nasıl istersen öyle yaşa, fakat bil ki, bir gün mutlaka öleceksin.Kimi seversen sev ama unutma ki, bir gün ondan ayrılacaksın.Dilediğin gibi davran, lâkin şu da her zaman hatırında olsun ki, her yaptığının karşılığını mutlaka göreceksin.

Hâkim, Müstedrek, 4/360; Taberânî, Mu’cemu’l-Evsad, 4/306; Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 2/252

Rabbim her anımızı şuurluca yaşamayı nasip etsin.

Her yaptığımız hareketten her söylediğimiz sözden hesaba çekileceğimizi unutturmasın.

Rabbim hepimizi rızasına ulaştırsın.

8.25.2006

Arayı arayı bulsam izini....



Bu sıralar büyük evliyaların hayatlarını anlatan filmlere takmış durumdayım. Şimdilik iki tanesini seyrettim. Bence çok başarılı. Etkileyici. Dört tarafımızı günahın çirkinliğin sardığı şu dönemde insana manevi bir destek oluyor. Kendine gelmeni sağlıyor. Seyrederken aldığım kısa kısa notları burayada aktarıp hem paylaşmak hemde kendime bir arşiv oluşturmak istedim. İnşaAllah istifade eden çok olur.

İlk seyrettiğim film Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.'nindi.
  • Hasankale'de 1703 yılında doğdu. Siirt'de (Tillo) 1780 yılında vefat etmiştir. Küçük yaşta hocası İsmail Fakirullah Hz.'nin yanında eğitime başladı. Hem dini hem akli ilimleri öğrenmek için sürekli okudu. Tek arzusu yazmak ve insanlığa birşeyler bırakmaktı. Fakat yazmak için hazır olduğu anı beklemesi gerekiyordu. En büyük zevki dağlarda dolaşmak ve teffekkür etmekti.
  • Hocası İsmail Fakirullah Hz.'dir.
  • Eserleri :

Marifetname : Akli ve nakli ilimleri ihtiva ediyor.

İrfaniye : Arapça, Farsça, Türkçe olarak yazdı. İrfanı ve irfan sahiplerini anlatıyor.

İnsaniye : Arapça, Farsça ve Türkçe olarak yazdı. Talim ve tasavvuf kitabıdır.

Birçok şiir yazmıştır.

  • Sabır. Tevekkül. Kanaat.
  • Allah'u Teala'dan gelen herşeye katlanmak gerekir.
  • Ey göz nedir uyku/Gel uyan gecelerde/Alemin tümüne bakda bu hikmetleri seyret/Gecenin yaratıcısını bul ve O'na hayran ol.
  • Okumak hoştur.
  • Ara! Kendini bul!
  • Sırrın yolu Allah aşkıdır.
  • Ayrılmak olmasaydı, kavuşmak olmazdı.
  • Ölüm, zorlu bir imtihan.
  • Gönül gaflet uykusundan uyanırsa sevgilisini bulur.
  • Acılar imtihandır. Sabırlı ol!
  • Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz.
  • Hakikatin katibi ol.
  • Hızlı giden çabuk yorulur.
  • Mevlam görelim neyler, neylerse güzel eyler.
  • Yanmadan olunmaz/Olmadan bulunmaz.
  • Her canı fanidir. Baki olan Allah'tır.
  • Allah güzeldir, güzeli sever.
  • Nefis eşkiyadır. Akıl şifadır. Akıl kainat kitabını okur.
  • Himmeti dünya olanın kısmeti şehvettir.
  • Maksadı ahiret olanın kısmeti cennettir.

İkinci film Hayat Bin Kays El-Harrani Hz. idi.

Evliyanın büyüklerinden olan Hayat bin Kays El-Harrani Hz. ömrünün 50 senesini Harran'da geçirmiştir. Türbesi, bugün Urfa'nın Harran ilçesinde ve ziyarete açık bulunmaktadır. Harrani Hz.'nin 1985 yılında vefat eylemesinden 2 sene sonra, Kudüs Sultan Selahaddin Eyyubi tarafından fethedildi. Harrani Hz. vefatından sonrada kerametleri görülen 4 büyük veliden birisidir.

Benim seyrettiğim bölümde Selahhaddin Eyyubiyi öldürmek için görevlendirilen Hristiyan bir askerin Hayat Bin Kays'ın dergahında bir süre zaman geçirmesi ve suikastı gerçekleştirememesini ölürken kelimei şehadet getirerek müslüman olmasını anlatıyordu. Hayat bin Kays hz.'nin birçok kerametinden bahsediliyordu. Hindistandaki bir adadan Harrana yürüyerek gelinmesi. Dağ deniz demeden ve kısa sürede. Evli bir kadına bakan bir işçiye yanında olmadığı halde tokat atması. Hastaları Allah'ın izniyle iyileştirmesi. Cami yapılırken kıblenin yerini yanlış inşaa edip doğru olduğunu iddia eden kişiye Kabe'yi göstererek doğru yeri göstermesi. Kuraklıktan kavrulan Harranda yağmur duasına çıkarak dua edilmesi ve yağmurun yağması. Suikast için gelen askerin niyetini anlayıp onu imana davet etmesi gibi birçok kerameti vardı.

  • Namaz vakti gelince kılmak istemeyen son nefesinde kelimei şehadet getiremez.
  • Dua etmeyen arzusuna kavuşamaz.
  • Kılıç ordusu kadar dua ordusuda gereklidir.
  • Öfke şeytandandır.
  • Bu dünyaya her gelen göçmek için gelir.
  • Dünya sevgisi kötülüklerin başıdır.
  • İyilerin arasında olan, ne niyetle olursa olsun, iyilerin hatırına kurtulur.

Görelim mevla neyler neylerse güzel eyler :)