8.06.2007

Ölüler Nasil Dirilecek

Hazret-i Ibrahim Filistin'den kalkip sik sik Mekke'ye geliyor, oglu Ismâil ile hanimi Hacer'i ziyaret ediyordu. Bu mutat ziyaretlerinden birinde, yolculugunu sahilden yapmak zorunda kalmisti. Deniz kenarinda bir hayvan lesi gördü. Les üzerine dalgalar vuruyor ve dalgalarla birlikte gelen baliklar ve deniz hayvanlari, o lesten yiyorlardi. Dalga çekilince, bu defa da kara hayvanlari ve kuslar lesin basina üsüsüyorlardi. Her bir hayvan, lesten bir parça koparip midesine indiriyordu.

Gördügü bu manzara Hz. Ibrahim'in merakini çekti. "Cenâb-i Hak, acaba bu hayvani nasil diriltecek? Her biri baska bir hayvanin midesinde olan zerrelerini nasil toplayip bir araya getirecek?" diye düsündü. Bu düsünce, onda "dirilme" hâdisesini gözüyle görmek arzusunu uyandirmisti. Allah'a yönelerek,"Ey Rabbim! Ölüleri nasil diriltirsin? Bana göster" diye dua etmeye basladi. Hz. Ibrahim'in bu dua ve niyazina Allah (c.c.):

"Ey Ibrahim! Ölüleri Allah'in diriltecegine îmanin yok mu? Bu hususta herhangi bir süphen mi mevcut?" sorusuyla karsilik verdi. Hazret-i Ibrahim cevaben: "Ey Rabbim! Ben ölüleri diriltecegine kesin olarak inaniyor, bu hususta hiçbir süphe duymuyorum. Ancak bu hârika fi'lini gözümle de görüp kalben tam tatmîn olmak istiyorum" dedi. Insan bâzen, kesin olarak bildigi, inandigi seyleri, gözüyle de görmek ister. Bu, son derece tabiî bir haldir.

Hz. Ibrahim'in istegi de bu nevidendi. süphesiz onun, Allah'in ölüleri diriltecegine inanci tamdi. Bu konuda hiçbir süphesi yoktu. Buna ragmen, dirilme hâdisesini merak ediyor, gözüyle de görmek istiyordu. Allah'in Hz. Ibrahim'in niyetini bildigi halde, "sen îman etmedin mi?" diye sormasi da düsündürücüdür. Böylece Hz. Ibrahim'in içindeki niyetini açiklamasina imkân vermis oluyordu. Hâdiseyi sonradan duyan insanlarin onun hakkinda kötü düsünmelerine firsat birakmiyordu.

Cenâb-i Hak, Hazret-i Ibrahim'in, ölülerin nasil diriltildigini görme istegini kabul ederek, ona: "Ayri cinsten 4 kus al. Onlari önce iyice kendine alistir. Sonra kes. Parçalarini birbirine karistir. Bu parçalardan her birini etrafinda görünen su daglarin ayri bir yerine koy. Sonra o kuslari isimleriyle çagir.

Süratle, âzalari tam ve diri olarak sana geldiklerini göreceksin" dedi. Hazret-i Ibrahim verilen bu emri yerine getirdi. Önce kuslari bulup kendine alistirdi. Sonra kesti. Tüylerini yolarak her birini 4 parçaya ayirdi. Her parçayi digerleriyle karistirarak, baslarini da yanlarina koydu. Dört ayri dagin tepesine bakti. Sonra o kuslari, isimleriyle çagirdigi zaman, hepsinin canli olarak kendisine uçup geldigini gördü.

Bu manzara karsisinda kalbi heyecanla çarpmaya baslamisti. Çünkü ölülerin dirilisi hakikatini bizzat görme nimetine nail olmustu. Bundan dolayi, Allah'a hamd ve sükürlerde bulunuyordu. Kalbi tam itmi'nan bulmus, huzur ve vecd içinde kalmisti...

(Peygamberler Tarihi)